box [uk] - Turkish English Dictionary
History

box [uk]



Meanings of "box [uk]" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
General
box [uk] n. kutu içinde duran para
box [uk] n. fon
box [uk] n. telefon kabini
box [uk] v. (birine) yeni yıl hediyesi vermek
Sport
box [uk] n. spor salonu olarak kullanılan küçük köy evi
box [uk] n. erkeklerin özellikle avcılık gibi açık hava sporu yaparken kullandıkları küçük köy evi
box [uk] n. genellikle plastikle güçlendirilmiş sporcu koruma ekipmanı

Meanings of "box [uk]" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

English Turkish
General
dispatch box [uk] n. metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa
dispatch box [uk] n. avam kamarası'na hitap eden yetkililerin konuştuğu kürsü
pillar-box [uk] n. sütun şeklindeki posta kutusu
Idioms
box clever [uk] v. kurnazlık yapmak
box clever [uk] v. kurnazca davranmak
box clever [uk] v. açıkgözlü davranmak
box clever [uk] v. ustaca/zekice/akıllıca davranmak
box clever [uk] v. kurnazlıkla/zekice davranarak alt etmek
out of your box [uk] expr. uçmuş
out of your box [uk] expr. sarhoş
out of your box [uk] expr. uyuşturucunun/alkolün etkisinde
out of your box [uk] expr. pilot olmuş
out of your box [uk] expr. zom olmuş
out of your box [uk] expr. kafası iyi
out of your box [uk] expr. kafası yüksek
out of your box [uk] expr. kafası güzel
out of your box [uk] expr. küfelik
Politics
dispatch box (uk) n. (ingiliz parlamentosu) avam kamarası kürsüsü
despatch box (uk) n. (ingiliz parlamentosu) avam kamarası kürsüsü
Breeding
loose-box [uk] n. ahır bölmesi
Education
vocabulary box [uk] n. kelime kutusu
Hunting
hunting box [uk] n. av evi